BAL HAKKINDA

BALIN TARİHÇESİ

Arıcılığın 4000 yıl önce Mısır‘da başlayıp Yunanistan, Filistin ve Kıbrıs’a, Ön Asya ve Avrupa’ya yayıldığı bilinir. Bal, insan sağlığında çok önemli bir yere sahiptir. 100 gr bal yaklaşık 300 cal içerir. Fazla enerji ihtiyacı duyan kişiler için ideal besindir. Beslenmedeki eşsiz önemi içeriğindeki fosfor, kalsiyum, demir, potasyum, magnezyum, sodyum, kükürt, iyot mineralleri, B1, B2, B6, C, K vitaminleri ve bazı enzimler nedeniyledir.

Balın Kristalleşmesi

Arıların topladıkları bitkilere göre ballar doğal olarak zamanla kristalleşebilmektedir. Balın kristalleşmesi veya donarak beyaz kıvamlı şekle girmesi, şekerden yapıldığını veya kalitesinin bozulduğunu göstermez. Kristalleşme hile belirtisi değildir. Çiçek balı çam balından daha çabuk kristalleşir. Doğal ballar bir süre sonra korunmaya girdiği için kristalleşir. Kristalizasyon arıların balı topladığı çiçeklerin yapısı ve çiçeklerin deniz seviyesinden yüksekliğine bağlıdır. Yüksek rakımdaki çiçeklerin balları geç kristalleşir. Çiçek ballarının mutlaka kristalleşmesi, kristalleşmenin kışın 3-4 ay sürede gerçekleşeceği ve bunun balın kendine has özelliği olduğu kaçınılmazdır. Kristalleşmiş balın insan sağlığına hiçbir zararı yoktur. Kristalleşmiş bal tüketmek istemeyenler 50 derece sıcak suya bal kavanozlarını koyarak bal çözününceye kadar beklemelidir. 50 dereceden fazla sıcaklıkta ısıtılırsa rengi koyulaşır ve önemli enzimler tahrip olur. Yanlış ısıtmada kalite kriteri HMF değeri artar. Kristalleşmenin başlıca nedenleri; çiçek türü, balın içindeki hava kabarcıkları, polen ve partikül miktarı, depolandığı yerin nem ve sıcaklığı, ambalaj çeşidi.

BAL ALIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Markalı Bal Alınmalı: Balın kalitesi tadı, kokusu ve rengine göre belirlenemediği için açıkta satılan ballar alınmamalı, mutlaka laboratuvar testlerinden geçmiş, markalı ballar alınmalıdır.

Süzme Bal Tercih Edilmeli: Petekli balların şeker kullanılarak üretilme ihtimali vardır. Arıcılıkta ilaçlamalar da peteklerde yapıldığı için petekli ballarda kalıntı riski yüksektir.

Marka Sorgulanmalı: Balın markası mutlaka güvenilir marka olarak kanıtlanmış olmalıdır. Parti numarası, dolum tarihi, son kullanmatarihi, firma adı, iletişim bilgileri, kurumsal kimlik ibareleri bulunmasına ve garanti bandına dikkat edilmelidir. Üretici firmanın kalite kontrol sistemi, tecrübeli uzman kadrosu olup olmadığı ve üretim ortamalrının hijyenikliği mutlaka sorgulanmalıdır.

Etiket İyi Okunmalı: Doğal bal yalnızca Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliği’ne uygun satılabilir. Bal olmayıp adında bal geçen bazı ürünler “Bal Aromalı Şurup” gibi isimlerle satılabilmektedir. Bu durum etiketlerde kolay okunamamaktadır. Bal diye bunları almamak için mutlaka etiket dikkatle okunmalıdır.

KALİTELİ BAL NASIL ANLAŞILIR

Balların kalitesi, hilesiz ve kalıntısızlığına bağlıdır. Hilesiz ve kalıntısız tüm ballar kaliteli kabul edilir. Balın kalitesine, kesinlikle çeşidine göre karar verilmez. Balın kalite kriterleri tat, koku ve rengine göre de belirlenemez. Kalitesi ve sağlıklı olma durumu, ancak laboratuvarlarda analizlerle belirlenebilir.

*Arıcılar, arı hastalık ve parazitlerini mutlaka tanımalıdır. Bal mevsiminde ilaç ve antibiyotik kullanılmamalıdır.
*Arıcılar yaygın zirai mücadele yapılan yerlerden uzak durmalıdır.
*Bal hasadı kapalı, temiz yerlerde yapılmalıdır.
*Bal ambalaj ve kapları mutlaka temiz ve sağlıklı olmalıdır.
*Ballar kesinlikle ısıtılmamalı ve yapısında değişiklik yapılmamalıdır.

Bal Çeşitleri

Çiçek Balı: Arıların bitki çiçeklerindeki nektarlardan yaptıkları baldır. Geven, kekik, üçgül, yonca, narenciye, ıhlamur, funda, ayçiçek, pamuk, akasya, lavanta, şalba, hoşur, meyan, yavşan, harnup, sardal, ılgın, püren, korunga, hardal, maydonoz, iğde, elma, yeni dünya, susam, töreme, hayık, çilek, okaliptüs balları…

 

Salgı Balı: Arıların, bazı böceklerin genellikle bitkilerin canlı kısımlarından çıkardıkları salgılardan yaptıkları baldır. Çam, mezla, yaprak ve ardıç balları…

BALIN FAYDALARI

Bal şifa kaynağıdır. Yüce kitabımız Kuranı Kerim’de ve Hadisi Şeriflerde övülmüştür. Bal birçok hastalığa ilaçtır. Kanı temizler, deveranı kolaylaştırır. Kalp çarpıntılarını önler. Mideye ferahlık verir. Hazımsızlık, sinir bozukluğu ve uykusuzluk için faydalıdır. Kansızlığa iyi gelir. Kemik hastalığı için çok faydalıdır. Sulandırılmış süt, bal şerbetine karıştırılıp içilirse, bağırsak parazitlerini öldürür. Yapılan araştırmalar balın, kış hastalıkları ve gribe karşı bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiğini, yara ve iltihapların iyileşmesinde olumlu bir etkiye sahip olduğunu ve özellikle son yıllarda popülerleşen antioksidan aktivitesi gösteren maddeler içerdiğini de göstermektedir. Bal; vitamin, mineral, aminoasit ve enzimler gibi pek çok yaşamsal madde içerir. Bir yemek kaşığı balın, 64 cal enerji sağlayarak kaslar için yakıt görevi üstlendiği gözlemlenmiştir. Balın antimikrobiyal ve antifungal etkisi sayesinde yaraları dezenfekte ettiği, bakteri ve mantar gelişimini önlediği bilinmektedir..

– Vitamin ve mineral kaynağıdır, bağışıklığı güçlendirir
Bağışıklık sistemini güçlendirmek de dahil vücudunuza pek çok faydası olan C vitamini açısından ve kemikleri güçlendiren kalsiyum açısından oldukça zengindir. Dolaşım sistemine yarayan demir de ihtiva eden bal, bağışıklık sistemini geliştirir ve vücudun grip gibi enfeksiyonlarla mücadele etmesini kolaylaştırır.

– Kırmızı kan hücrelerinin sayısını artırır, demir eksikliğini giderir
Ballı su içmek vücuttaki kırmızı kan hücrelerinin sayısını arttırır, bu da kanınıza daha çok oksijen karışması anlamına gelir. Oksijen seviyesinin yüksekliği ise vücudun verimini arttırır, bakteri ve hastalıkları savar. Aynı zamanda enerjinizi arttırır, daha kolay egzersiz yapmanızı sağlar ve egzersiz de ruh halinizi yükseltecektir. Yüksek mineral içeriği nedeniyle özellikle koyu renkli ballar (örneğin çam balı), çocuklarda demir eksikliğinin giderilmesine önemli katkı sağlar.

– Şekere muhteşem bir alternatiftir
Bal şekerlidir ama içeriği sabahları kahvenize kattığınız beyaz şekerden farklıdır. Kimyasal yapılarına çok fazla girmeden anlatmaya çalışırsak, bal gerçek şeker içerir.

– Pek çok tıbbi kullanımı vardır
Bal, antibakteriyaldir ve bir dezenfektan olarak kullanılabilir. Yapılan klinik testlerde, saf balın ülser ve bazı diğer yaralanmalara iyi geldiği keşfedilmiştir. Ayrıca balgam ve astım tedavilerinde de kullanılır.

– Prebiyotiktir, bağırsak florasını düzenler, ishali keser
Bal prebiyotik olarak kullanılabilmektedir. Bu sindirim sürecinde bağırsaklara yardımcı olan ve sağlıklı mikrobakteriler ihtiva eden yoğurt gibi probiyotikler ile karıştırılmamalıdır. Prebiyotikler vücudunuzun içinde “sağlıklı” bakteri miktarını artırır. Bal genel olarak mide bağırsak sistemi ya da gastroentastinal sistemin sağlığı üzerinde de etkilidir. Bağırsak mikroflorasının iyileşmesine, ülser ve gastritle ilgili şikâyetlerin azalmasına, çocuklarda ishalin önlenmesine yardımcı olur.

– Cildi yeniler
Bal dermatit ve kepek gibi cilt hastalıklarını hafifletir. Hastalıklardan etkilenen bölümlere bal sürüldükten sonra iyileştiği gözlenmiştir. Saç dökülmesine de faydalı olduğu öne sürülmektedir.

– Öksürük şurubuna alternatif
Bal, özellikle de çocuklarda tıkanıklık belirtilerini hafifletir. Şurup kıvamındaki bal ağız içinde bir tabaka oluşturur ve böylece tahriş olmuş alanlar yatışır, enfeksiyon yayılması zayıflar. Soğuk algınlığının tedavisinde vazgeçilmez bir yardımcıdır.

– Alerji belirtilerini azaltır
Yerel çiçeklerden polenlenerek elde edilen bal aşı gibi alerji belirtilerini hafifletir. Bir alerjenden vücuda küçük miktarda aşılamak zamanla söz konusu kimyasala bağışıklık inşa eder.

– Hızlı bir enerji desteği
Sporcular enerji düşüşü yaşadığında bir kaşık bal yer. Daha önce de belirttiğimiz gibi bal kırmızı kan hücreleri üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir ve oksijen seviyesini yükseltir. Elbette fazla oksijen daha fazla enerji demektir. Bal tüketimi genel olarak vücudun performansını ve zindeliğini artırır.

– Kanserden korur
Bal bazı kanserlerin riskini azaltan çeşitli flavonoidler içerir. Klinik olarak ispatlanmamış olsa da sigara içenlerde ve kadınlarda önemli etkileri görülmüştür.

× Sipariş Destek Hattı